Kayıtlar

Mayıs, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
Üniversite eğitiminin yaygınlaşması ve uzaması genç nüfusun istihdama katılmasını engeller... Üniversiteler, gençlerin  orta öğretimde, hayalini kurarak ders çalışıp hedefledikleri yerlerdir.  Gençlerin bazıları istediği bölümü kazanıyor ama bazılarıysa istediği bölümü kazanamadığı için kazandığı daha düşük bölümde mecburiyetten devam ediyor. Bu kadar çok üniversite ve öğrenci varken neden etrafta işsiz genç sayısı fazladır? Okullar; akademisyen veya teorisyen yetiştirme amaçlı olarak ve mesleki hayata uygulamaya yönelik eğitim olarak ikiye  ayrılsa daha güzel olmaz mı sizce? Okumuş olmak için okuyor olduk. Hedefler için uğraşmıyoruz artık.      Diğer bir sorun ise Üniversitede okuyan bir gencin yakınları tarafından sorulan sinir bozucu sorulardır. Evlilik ne zaman?' Senin evliliğin, askerliğin, okulun ömründe 2-3 kez görmüş olduğun uzaktan bir akraba için neden bu kadar önemlidir ki? Bu şekilde süren bir yaşantının içinde kişi kendisiy...

HİÇ OLMAMAK İÇİN

Resim
                                  - Sonumuz nasıl olacak? -    Ne yapıyorsun? Kendin için ne yapıyorsun? Peki ülken için, kültürün için ne yapıyorsun? Belki de şu yazıyı okuyanların %90'ı aynı cevabı verdi.Hiç. Şu kalabalık,çok kalabalık şehirde hiç olmak nasıl? Çoğu kişi ben yapsam ne olur ki? Diyor. Fakat öyle değil ben, sen, o... Eğer hepimiz bir şeyler yapmaya çalışırsak olur. Bir şeylerin olabileceğini - kendiliğinden olabileceğini-düşünüyoruz. Ancak öyle değil size örnek bir sözü aktarmak istiyorum. "Herkes" otomobil uçar gider"diye düşündüğü için yollar "otomobillerin uçup gidemeyeceği" kadar dardır. Belki biz de bu kadar rahat olduğumuz için o dar yollarda sıkışıp yok olacağız.Günümüzde insanlar yaşamak için bahane arayacak duruma geldi maalesef. Çoğunun sarfettiği tek cümle var. "şu borç bitse yaşamın zevkine varacağım."  Günümüz insanları - aslında eskiden de fazlasıyl...

UNUTTUKLARIMIZ

-BU MEMLEKET- Neresidir bu memleket bilir misiniz? Sorunları tartışıldıkça artan, kelimeleri düşünülmeden söylenen,fikirlerden ziyade kişilerin ayrıştırıldığı bir memlekettir burası. Diyar diyar gezseniz ,bucak bucak dolansanız bu cihanı yine de bulamazsınız emsalini.Niye mi cezbeder bu memleket sevenini, neden mi ayrılıklara rağmen vazgeçiremez uğruna can verenini?     Cevabı o kadar basittir ki aslında. Dertleridir aslında bu memleketi memleket yapan.Dertlerin birleşmeye mecbur bırakmasındandır insanlarını.Oysa ölümüne muhafazaya adanan fikirlerin var olduğu bu memlekette başka ne diye birleşir ki bu insanlar. Anlasanıza işte tüm dert bu memlekettir aslında.Bu memleketin geri kalmışlığını kabullenememesidir asıl derdi.Asırlarca nizam olduğu bu topraklarda itilip kakılmasındandır bu kini. Düşüşünden beri üzerinden silkelemeye kalktığı tozların temizlenmesine müsaade edilmemesidir bu memlekete kendini heba ettiren ,sahip olduklarından iğrendiren. Bu memlekettir ins...

Modern Yaşam Köleliği

                  Modern Yaşam Köleliği      Modern hayat her bireyin hakkıdır.  Günümüzde insanların büyük çoğunluğu bunun farkında. Modern hayat yaşamak yada çocukların böyle bir yaşam sürmesi için en kötü durumdaki insanlar bile yollara düşüp kentlere dökülüyor. Buda öncelikle gitgide kalabalıklaşan kentleri ön plana çıkarıyor tıpkı İstanbul gibi. Konutlar yetmiyor, gökdelenler dikiliyor ve yeşiller yok oluyor. Trafik desen adeta işkence. Bir yerden bir yere zamanında gitmek nere-      deyse imkansız. Konuta ve taşıta olan ihti-ya bu alanda fiyatları En yüksek seviyeye taşıyor. Sonuç olarak mutsuz insanlar, kent-lere göç edip iş bulamayan yada yaşama tu-tunamayıp dağılan aileler. Bunun sorun ol-duğunu bildiğimiz halde dur diyen yok.        Oysaki boş yere harcanan, hiç edilen para-  larla ülkemin insanları mutlu edilebilir. Taşralara, köylere yatırımlar yapılabilir.  ...

Tony Stark daha iyisini hak etmişti.

Resim
   Bunu anlamanız için öncelikle Yenilmezler serisinin son filmi olan Endgame'e değinmem gerekecek.    Thanos adında bir cani sonsuzluk taşlarını bir önceki filmde ele geçirmesinin ardından onlarla eldiven yapmış ve parmağını şıklatırken evrenin yarısının yok olmasını dilemiştir. Kendince iyi bir amaçla yapmış fakat onun yüzünden birçok masum ölmüştür. Yenilmezler bu yenilgiyi kabul edemeyip Thanos'un peşine düşer. Thor, Thanos'u kafasından hedef alsaydı bunların hiçbiri yaşanmayacaktı ama ölmesi için ancak kafadan hedef almasını bilmesi oldukça zor, sonuç olarak Thor'un da bir suçu yok bu konuda. Ancak o hep kendini suçladı çünkü Thanos yüzünden kardeşi Loki ve halkının yarısını kaybetti. Her neyse, Thanos'u bulduktan sonra yanına giderler. Sonsuzluk taşlarını bir kere daha kullandığını görürler ve Thanos taşları, taşları yok etmek için kullandığını söyler. Thor Thanos'un kafasını keser ve alternatif zamanda Thanos ölür. Yenilmezler 5 yıl sonra Ant-Man'...

Geçmişe Yolculuk

  Geçmişe yolculuk yapabilme hakkım olsaydı büyük bir ihtimalle 1942 yıllarında bir seyahat üzerinden bir iş yapardım   Nedeni ise gezmekten ziyade o zaman insanların ve ülkelerin durumunu kontrol ederdim. O zamanlar insanların daha mutlu olduğunu düşünüyorum ve bu düşüncemin sebebi siyasi veya ekonomik değil. Eskiden sosyal medya yoktu ve ben bunun insanların gündelik modunu etkilediğini düşünüyorum. Biz çok fazla zaman harcıyoruz ve korkunç ama bu sinir hastalıklarına bile yol açabilecek bir hal aldı. Ayrıca sosyal medyadan çok bence o zamanlarda dünyamızın daha doğal güzellikleri vardı. Şimdi ise bazı canlıların nesli tükenmekte... 1942 gibi bir yıl seçmemin başka bir sebebi ise İkinci Dünya Savaşına tanıklık etmek olabilir çünkü bu savaş ilgimi en çok çeken savaşlardan biri. Hitler'den tutun Stalin'e, Lenin'e kadar... Bazı insanların onları idol olarak benimsemelerinde neyin etkisi olduğunu görmek isterdim. Ekstra olarak bugün birçoğumuzun sevdiği ve saygıyla andığı ...

BİPOLAR BOZUKLUK

Resim
      BİPOLAR BOZUKLUK    Bipolar bozukluk ilk kez duyanlar için kulağa garip bir isim olarak gelebilir.  Hastalığı bilenler ve bu hastalığa tanıklık edenler ne kadar zor bir durum olduğunu bilmektedirler.  Bipolar bozukluk; iki uçlu duygudurum bozukluğu anlamına gelir. İki uç kavramından anlaşılacağı gibi kişinin birbirinin tam tersi olan duyguları kısa bir süre içinde yaşamasıdır. Çok mutlu veya çok üzgün halleri şeklinde düşünürsek, daha net bir şekilde anlayabiliriz.  Manik dönem :   Kişi bu dönemde yüksek bir öz güvene sahip olur. Hızlı konuşur. Riskli şeyleri yapmak ister. Depresif Dönem: Bu dönem korkutucu sonuçlar doğurabilir. Kişi boş ve umutsuz hisseder. Kişide ölüm korkusu başlar ama aynı zamanda da intihara eğilimi olur.  Bu duygular bazen bir arada görülür bazen ise mevsimsel olarak değişir.  Hastalık hakkında biraz bilgi sahibi olduktan sonra asıl önemli olan şeye geçmek istiyorum. Bipolar boz...

Geçmişe Bir Yolculuk Hakkı Verilseydi..

Resim
                            -  Geçmişe gidecek olsam-    Geçmişi okuldan, kitaplardan ya da anlatılanlardan biliyoruz. Ancak yaşamak? Eğer elimde bir zaman makinesi olsaydı ve geçmişe gidebilseydim nereye giderdim? Kim olurdum?     Zaman makinesini kullanabilseydim kesinlikle öncelere giderdim. Çok öncelere giderdim. Örneğin tarihte işlenen bazı konuları çok merak ederim. İstanbul'un fethi mesela orada bulunmayı isterdim. Yazı ilk bulunduğu zaman acaba nasıl hissettiler merak ediyorum. Uzun sürelerce mağara duvarlarına resimler, çizgiler çizen insanlar yazıyı görünce ne düşündü? Yazı nasıl yayıldı? Tarih dersini yaşayarak öğrenmeyi çok fazla isterdim tabi bunun imkanı olanaksız gibi gözüküyor. Kim geçmişe giden bir cihaz yapabilir ki? Aklımın alması zor. İşte tam da benim şu an hakkında böyle düşündüğüm zaman makinesi için eminim eskiden insanlar telefon, ampul, araba vb. için de böyle düş...

''Eğitim okuma yazmayı bilen ancak ne okuyacağını bilmeyen kitleler yarattı.'' -M.Trevelyan

              ''Eğitim okuma yazmayı bilen ancak ne okuyacağını bilmeyen kitleler yarattı.'' -M.Trevelyan            Bu söze kesinlikle katılıyorum. Maalesef özellikle günümüzde insanlar ne okuyacağını bilmiyor. Bence bunun en büyük nedeni insanların sevdikleri türleri keşfedememiş olmaları ya da edebiyattan uzak saçma kitaplara kendilerini kaptırmaları. İsmi yazar bile olmaması gereken kişileri ünlü etmeleri. Bu nedenden dolayı birçok güzel yazı yazan yazarların harcanması üzücü.            Okula başlıyoruz. Okuma, yazmayı öğreniyoruz. Fakat buraya kadar. Bazı insanlar kitap okumanın verdiği mükemmel hissi bile bilmiyor. Çünkü maalesef ya okul şartlarında ''ders kitapları'' ile uğraşıyorlar ya vakitleri olmuyor - ki bu çok saçma bir bahane - ya da onları etkileyen bir kitap bulamamışlar. Ama arıyorlar mı? Sanırım hayır. Okula geri dönelim. Mutlaka okul hayatınızda kitap sınavı olmuşsunuzdu...